K. Serdar Ateş
Uzman Eğitimci
Instagram: @kserdarates
Hiçbir zaman cevaplayamayacağını bildiği halde sözün en sıcak tonunda, şefkatin en yoğun haliyle “yavrum” diye seslenmekten usanmazlar.
Koşup oynayamayacağını bildiği halde tek bir adım atabilmesi için çocuğuna yıllarını vermekten pişmanlık duymazlar.
Hiç göremeyeceği bir dünyanın renklerini, şekillerini ve cisimlerini evladına anlatmaktan bıkmaz onlar.
Sokakta kör, topal, deli, özürlü, engelli diye seslenilse; ucube diye uzaklaşılsa, okullara, parklara alınmayıp, kovulsalar bile evladını dünyanın en güzel çocuğu, kendine bahşedilmiş bir armağan olarak görmekten asla geri durmaz onlar.
Çünkü onlar kâinatın en özel hissi olan analığı en özel haliyle yaşayan anneler: Özel gereksinimli çocukların özel anneleri…
Omuzlarında kadın olmanın ağır yükünün yanında ve en az onun kadar ağır olan özel bir çocuğun annesi olma yükünü taşırlar; her şeye ve herkese rağmen.
Canından çok sevdiği evladının “engeli” yüzünden suçlanırlar. Terk edilirler acımasızca. Akıllarının ve güçlerinin yettiği kadar çabalar, koşturur; bütün zaman ve enerjilerini çocukları için harcarlar ama yine de hep “eksik” kalırlar.
Hani anneye sormuşlar ya, “evlatlarından hangisini seviyorsun” diye. Kadim analık meselesini tek bir cevapta özetlemiş: “İyi olana kadar hasta olanı… Dönene kadar kayıp olanı… Büyüyene kadar küçük olanı… Ve ölene kadar hepsini.” diye cevaplamış.
O anneler için ölüm bir korku sebebi olamaz hiçbir zaman. Korkuları kendisi öldükten sonra “muhtaç” evladına kimin bakacağına dairdir. Kimin umuduna kalınacağının korkusudur bu aslında.
Yakın bir zamanda çevrenizde özel gereksinimli bir çocuk göreceksiniz mutlaka. Tekerlekli sandalyesinde dünyaya yalnızca gözleriyle dâhil olan, sesleri duyamayan, göremeyen çocuklarımız… Gelişimsel bozuklukları nedeniyle “normal” olmayan davranışlar sergileyen, okullarda istenmeyen çocuklarımız… Üzerlerine çevrilmiş ürkmüş, korkmuş, iğrenmiş, umursamaz, incitici bakışlar olmasa belki daha da çok görebilirsiniz. Çünkü sayıları hiç de az değil.
O çocuklarımızın ve ailelerinin hayatlarındaki zorlukları bir kez daha düşünün lütfen!
Çok daha fazlasını göstermemiz gereken saygımızı ifade etmek, dünyaya getirdikleri yavrularının her şart altında onların “can” ları olduğunu bildiğimizi göstermek, taşıdıkları yükün ağırlığını biraz olsun hafifletmek için analığın en zor ve saygı duyulması gereken halini yaşayan bu insanların gözlerinin içine bakarak içtenlikle gülümseyin. Yalnız olmadıklarını hissettirin onlara.
Melek çocukların melek anneleri için…