Ece Kılıç – Okul Öncesi ve Özel Eğitim Alan Öğretmeni
Instagram: @ecotogretmen
Hocam babası da geç konuştu,
Hocam işine gelince bakıyor,
Hocam istediği zaman göz teması kuruyor,
Çok televizyon izledi hiç ilgilenemedik,
Tablet vermezsem ağlıyor, dayanamıyorum,
…
Bu ve bunun gibi bir çok hikaye dinliyorum annelerden ve babalardan. Hepsi bir yapboz parçası gibi geliyor bana. Takip etmemiz gereken işaretler gibi. Bu işaretleri doğru yorumlar ve takip edersek sonuca ulaşıyoruz. İşte burası çok önemli ve kritik! Neye ve nereye müdahale edeceğimizi görüyoruz çünkü. Ve çok kritik bir süreç içine girip zamana karşı yarışmaya başlıyoruz.
…ERKEN MÜDAHALE …
Yaygın gelişimsel bozukluklar; erken çocukluk döneminde başlayan, sosyal beceri, dil gelişimi ve davranış alanındaki gelişimin uygun şekilde gerçekleşmemesi ve/veya bu alanlarda yeti kaybının olmasıyla kendini gösteren bir grup psikiyatrik bozukluktur. Genel olarak bu bozukluklar gelişimin birçok alanını etkiler ve süreğen işlev bozukluklarına yol açar. Yaygın gelişimsel bozukluklar içinde yer alan otizm, sosyal etkileşimde bozukluk, dil, konuşma ve sözel olmayan iletişimde geriliğin yanı sıra tekrarlayıcı ve basmakalıp hareketler ile karakterizedir. Merkezi sinir sisteminin gelişimsel bir bozukluğu olarak kabul edilen otizmin etiyolojisi günümüze kadar tam olarak aydınlatılabilmiş değildir ( Çoklu Engellilerde erken müdahale , Bodur –İşeri ).
Gelişimsel sapma çocuğun yapması gereken becerileri zamanında yapmaması diyebiliriz. Örnek verecek olursak 2 yaşındaki bir çocuk 2 sözcüklü cümlecikler kurar (anne gel , mama ver vs.). Eğer çocuk 2 yaşını bitirmiş ve hala konuşma yoksa, burada gelişimsel sapma vardır ve kesinlikle müdahale edilmelidir.
Gelişim bir basamaktır. Bunu merdiven basamağı olarak hayal edin. Eğer alt basamaklarınız sağlam olmaz ise merdiven bir yerde yıkılır. Bizim burada en önemli görevimiz var olan gelişimsel sapmaları bulup erken müdahale etmek.
Gelişimde kişisel farklılıklar vardır. Evet çevre ve kültür etkisini görüyoruz. Örnek verecek olursak anadoluda / köylerde yaşayan çocuklar ile metropolde oturan çocukların motor becerileri aynı olmuyor. 1 yaş aralığı içinde farklılıkları görebiliriz veya güçlü yan zayıf yan diye adlandırabiliriz. Ama yaş geçmesine rağmen beceri hala gelmemiş ise orada çevresel farklılık değil gelişimsel gerilik vardır.
Gelişim bir bütündür. Herhangi bir gelişim alanındaki farklılık diğer tüm gelişim alanlarını etkiler.
Gelişimi el ele tutuşmuş yukarıdaki adamlar olarak hayal edelim. Birbirlerine sıkı sıkı bağlılar ve asla ellerini bırakmıyorlar. Gelişimi devam eden çocukta 2 yaşına geldiğinde bir durma meydana geliyor. Annenin dikkati ile olay başlıyor. Adına tepki vermiyor, göz teması kurmuyor veya konuşma gelmiyor. Örneğin konuşmada gerileme oluyor çocukta. Ama fiziksel becerilerinde bir problem yok. Yani fiziksel gelişim gitmek istiyor ama dil gelişimi duruyor. Fiziksel gelişim gidemediği için içinde var olan enerjiyi kendine vücuduna yönlendiriyor ve stereotip dediğimiz (yerinde sallanma el çırpma vs.) hareketler meydana geliyor.
Peki buraya kadar gelişimsel sapmaların ne olduğunu anlatmaya çalıştım. Şimdi doğru yere müdahale zamanı!
Bunun için yapılması gereken ilk şey doktor değerlendirmesi. Bakın psikolog, pedogog vs demiyorum. Teşhisi doktor koyar. Bir doktor değerlendirmesi. Dr. Yankı Yazgan bir söyleşisinde şöyle bir cümle kullanmıştı; anneler bazı durumlardan şüpheleniyor ise yüzde 90 doğrudur.
Doktor sizi bazı testler için uzmanlara yönlendirir. Bu testler gelişim tarama testleridir. Denver, AGTE ( Ankara Gelişim Envanteri ) .. vs gibi testlerden biri ile çocuğunuzun gelişimi değerlendirilir.
Gelişimsel test sonucu ile özel eğitim alan öğretmenine danışmanız gerekir. Özel eğitim alan öğretmeni kendi informal hazırladığı kaba değerlendirme ile çocuğunuzun mevcut durumunu ve yapılması gerekenleri size anlatacak uzman kişilerdir. Ve vakit kaybetmeden hazırlanmış bireysel eğitim programı ile eğitime başlanmalıdır.
Peki evde ne yapmalıyım?
1. Çocuğunuzun yaşına ve bulunduğu duruma göre bir çok etkinlik yapabilirsiniz. Öncelikle size tavsiyem öğretmeniniz ile iletişim defterinizin olması ve tüm bunların deftere yazılması. Unutmayın söz uçar yazı kalır. Ne yaptığınızı yazarsanız ileride tıkandığınız zaman veya ilerlemeyi yazılı şekilde görürsünüz.
2. Çocuğunuz ile iyi oyuncu olmak. Bakın oyuncu derken kelimenin tam anlamıyla OYUNCU olmak. Gerekirse çocuğunuza BANANE O BENİM OYUNCAĞIM BEN DE OYNAYACAĞIM, diyebilecek kıvamda olmak.
3. Siz öğretmen değilsiniz, öğretim yapmayın onun dünyasına dahil olun sadece. Çocuğun işi oyun oynamaktır. En büyük koşulumuz bu.
4. Lütfen oyunlarınızı cıvıklaştırın. Sular, köpükler, çamurlar olmazsa olmazımız olsun. Ne kadar çok duyuya hitap etme o kadar dikkatin artması.
5. Soğuk hava yoktur yeterince sıkı giyinmemiş çocuk vardır. Parkta en az 30 dakika geçirmek her çocuğun hakkı olmalı ve bunu güvence altına almalısınız.
6. Ev işlerine yardımı unutmayalım; masa silme, çamaşır makinesine çamaşır atma, asma vs etkinlikler hem yönerge, hem dikkat, hem de karşılıklı birliktelik sağlama adına güzel etkinlikler.
Gelişimde telafi yoktur. Bir dönemde gerçekleşmeyen davranışlar ileride başka durumlara yol açar.
Erken ve doğru müdahele; geç kalınmış telafilere, pişmanlıklara rağmen HAYAT KURTARIR.