Psk. Esra Çiçek
Instagram: @pskesracicek
Müziği iyileştirici, sakinleştirici ve kişiye kendini ifade etme özgürlüğü sunan evrensel bir dil olarak tanımlayabiliriz. Müziğin bu etkileri aynı şekilde otizmli bireyler üzerinde de geçerli olup kişiyi sakinleştirmede etkilidir.
Müzik beynimizin sözsüz olan bölgeyle temasa geçer ve otizm gibi iletişim sağlamakta zorluk yaşanan bozukluklar için kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Müzik terapisi kişideki iletişim yollarını açmak için kullanılır ve hastanın aktif katılımı beklenir. Hastayla iletişimde zorluk yaşanmaması için terapist, hastaya farklı gelmeyecek müzik türlerini seçmelidir. Müzik otizmli kişilere güvenilir bir ortam sağlar ve kişinin rahatladığı, aşina olduğu bir müziği huzursuz olduğu bir ortamda dinleterek sakinleştirmeye yardımcı olabilir.
Müzik terapisinin otizmli bireylerin tedavilerine yardımcı olacak hedeflerinden bahsedecek olursak, sosyalleşmelerini ve bu sayede topluma çıkmalarına yardımcı olmaktır. Ailelerin otizm tanısı almış çocuklarıyla sözlü iletişim kurması problem olabilmekte, fakat müzikal etkileşim bu probleme yardımcı olup iletişimi melodi şeklinde kurduğunda çocuk daha kolay tepki verebilmektedir. Bu konuyla ilgili yapılmış bir çalışmada, 6 yaşındaki bir çocuğa terapisti ritmik bir şekilde soru cevap şeklinde şarkı söyleterek, konuşmayı ve şarkıda geçen nesneleri öğretmiştir.
Çocuğunuzda enstrüman çalma yeteneği olmasa dahi, müziksel yeteneklerinin diğer yeteneklerinden üstün olduğunu fark edeceksinizdir. Müzik terapisti, otizmli kişinin öğrenme becerilerini geliştirmesi için müzikle ilişkilendirmenin daha etkili olacağını düşünmektedir. Bireyde ki bu gelişim sosyal beceri ile sınırlı kalmamakla birlikte müzik terapisi otizmli bireye duygularını iletmek ve belleği geliştirmek içinde bir yoldur. Müzik terapisinin teknikleri diğer terapi teknikleri ile kullanıldığında mucizeler yaratabildiği görülmüştür.
Myra J. Staum’a göre, ‘’bir müdahalenin ardından, bir öğrenci kazandığı kelimeleri veya cümleleri unutursa, şarkıyı tekrar duymasını sağlayarak hatırlatması olasıdır’’.
Bir çok otizmli kişi müzik eşliğinde dansa davet edilir. Dans, kişiye göz teması kurma özelliğinin gelişmesi ve fiziksel temas sayesinde farkındalık oluşturulması açısından tedavide alternatif olarak kullanılır. Ayrıca farklı dans türleriyle kişinin değişim sağlaması ve uyum göstermesi ile farklı durumlara adaptasyon göstermesi beklenir. Dans edebilen, şarkı söyleyebilen, enstrüman çalabilen veya bunlara gayret gösterebilen kişilerde takdir gördükçe başarı duygusunun yaşanması beklenir. Müzik terapisi, terapist ve hasta ile sınırlı kalmadan aileninde çocukla evde iletişimde ve destekleyici olması önemli bir husustur. Çocuğun sosyo-kültürel düzeyi ve ilgisi göz önünde tutularak yabancılık çekmeyeceği bir enstrüman seçilir. Ardından ritm çalışmaları, şarkı söyleme, dans etme, enstrüman eğitimi gibi faaliyetler oluşturulabilir. Otizmli çocukların ışıklarının nereden parlayacakları belli olmaz, gerekli olan destek ve inançtır. Müzik terapisi yapılan araştırmalar sonucu otizmli kişilerin hayatlarında küçük ama parlayan adımlar atmasına yardımcı olmuştur.
Kaynaklar:
- Berrakçay O. (2008) Müziğin Bir Yaygın Gelişimsel Bozukluk Tipi Olan Otizmde Ortaya Çıkan Problemli Davranışlar Üzerindeki Etkisi: Ritim Uygulaması Çerçevesinde 4 Örnek Olay
- Benefits of music therapy for autism disorder- UK ESSAY
- Tohum Otizm Vakfı
- www.muzikveotizm.com