Nurhan Naz
Klinik Psikolog
Instagram: @psikolognurhannaz
Böyle başladı Fidan hanım sözlerine. Ne yapacağı konusunda pek fikri yok gibi gözüküyordu. İlk kez duyduğu otizm kelimesinin ne olduğu ve ne olacağı konusundaki kaygısı her halinden belli oluyordu. Sessiz çığlıkları duyuluyordu her yerden. Dirseklerini dizlerine dayamış, avucunun içinde yüzü… Her danışanımda olduğu gibi ona da aynı soruyu sorarak başladım. Doktora gitmeye nasıl karar verdiniz? Ne dikkatinizi çekti de doktora gitmeniz gerektiğini düşündünüz?
Duymuyordu hocam. Çağırıyorduk ama sanki bizi duymuyordu. Oğlum Tuğrul diye sesleniyorduk duymuyordu. Bir de bakmıyordu hocam. Gözlerini hep kaçırıyordu. Çocuk gözleri sanki parlamıyordu da… Benim gözüme bakmayan oğlum, donuk donuk duvara dalıp gidiyordu hocam. Çocuktur dedik, çok üstüne düşmedik. Hiç dokundurmazdı kendine, sarıldığımızda kaçardı. Ona dokunmamızı çok sevmezdi. 2 buçuk yaşına geldi. Konuşmuyordu hocam. 2 yaşındaki yeğenim anne gel diyordu, Tuğrul anne demiyordu. Önce kulaklarında mı sorun var acaba dedik, çıkmadı onda bir sorun… Nörolojiye yönlendirdiler.
Sorular sordu doktor, “göz kontağı kuruyor mu?” dedi.“Yok” dedim.
“Çağırınca size bakıyor mu?” dedi. “Yok” dedim.
“Ellerini çırpar mı çok sevinince ya da heyecanlanınca?” dedi. “Evet, mutlu olunca, üzülünce, heyecanlanınca hep ellerini kuş gibi çırpar” dedim.
“Oyuncaklarla oynar mı?” dedi. “Çamaşır makinesini çok sever hocam, oturur izler. Oyuncaklarını kutusundan döker, toplar. Bir de arabası var onunla oynamayı çok sever. Bir de en çok tek oynamayı sever. Yeğenim onunla oynamak ister ama Tuğrul hep yalnız bir şeylerle uğraşırdı.” Dedim.
“İki kelimeli cümleler kurar mı?” dedi. “Yok hocam konuşmuyor daha, dayısı da öyle geç konuşmuştu.” Dedim.
Fidan hanım farkında değildi bu soruların neden sorulduğunun…
Sonra Tuğrul’u gözlemlediler. Doktor muayenesi bitince bana döndü ve önce sakin olmam gerektiğine dair bir şeylerden bahsederek cümlesine başladı ve otizm diyerek cümlesini bitirdi. Duymuştum hocam bu kelimeyi daha önce ama çokta bilmiyordum ne olduğunu… “Tamam hocam, nasıl iyileşir? İlaç tedavi mi gerekir?” diye sordum.
Fidan hanım otizmin asla iyileşmeyeceğini bilmiyordu.
Eve gelince yok dedim kendi kendime. Ne demek iyileşmez otizm? İnternetten araştırdım. İyileşmezmiş. İlacı yokmuş. Ne yapacağımı bilemedim size geldim. Bana anlatın nedir bu otizm? Nasıl iyileşir Tuğrul?
Otizm tanılı çocuğu olan bir çok ebeveynle konuşsam da her yeni anne-baba da aynı süreci yaşıyorum. Neresinden başlayacağım, nasıl anlatacağım… Nasıl iyileşir? Ne zaman iyileşir? İlacı var mıdır? Bu sorulara “hayır yok” demek göründüğü kadar da basit olmadı hiçbir zaman. Eğitime erken başlamanın en önemli koşul olduğunu, ilacı olmadığını, ömür boyu süreceğini ama eğitim ve sevginin onu gelebileceği en iyi düzeye getirebileceğinden bahsettim.
Peki anne der mi hocam Tuğrul? Okula gidebilir mi? Arkadaşları olur mu Tuğrul’un?
Ard arda geldi Fidan hanımın soruları… Sabırla aklındaki soru işaretlerine cevap verdim. Anne de diyebilir, baba da ve hatta lütfen diyerek sizden bir şeyler de isteyebilir. Okula gidebilir Tuğrul, tıpkı diğer çocuklar gibi tembellik yaptığı zamanlar bile olabilir. Çünkü onlardan biraz daha fazla çalışması gerekecek ve bazen bu onu yorabilir. Arkadaşları olabilir Tuğrul’un, hatta kavga edip, öğretmenleri sizi şikayet etmek için bile arayabilir.
Yani Tuğrul ilerleyen süreçlerde size normal gelişim gösteren çocukların gösterdiği problem davranışları gösterebilir. Tuğrul otizmli bir çocuk olarak bazı alanlarda normal gelişim gösteren çocuklardan daha geride gelebilir. Ama eşlik eden başka bir tanısının olmaması onun ilerlemesini daha da kolaylaştıracak. Ancak bunun için çok yoğun eğitime ve onu sevdiğinizi bilmeye ihtiyacı olacak. O da tıpkı normal gelişim gösteren çocuklar gibi ağlayacak, sizinle çok inatlaştığı zamanlar olacak, sizi çok yorduğu ve üzdüğü zamanlar olacak.
Yani kıymetli otizm tanılı çocuğu olan ebeveynler;
Korku ve kaygılarınızın olması kaçınılmaz…
Sorularınız ve çıkmazlarınızın olması çok normal…
Otizm tanılı bir çocuk sahibi olduğunuz için kendinizde kusur aradığınız anlarda olacak…
Ama hala sebebi yüzde yüz net bilinmeyen bu bozukluk sizin yüzünüzden değil.
Ve bu toplum artık otizmin daha çok farkında…