Instagram: @smha0308
Bu haftanın konuğu Semiha hanım. Özel çocuğu Selim Kerem. Tüm zamanını çocuğuna adamış, kendini bu alanda geliştirmiş ve çocuğunu hayatın içinde eğiterek çok güzel noktalara getirmiş bir özel annenin hikayesi. Bütün ebevenyler için çok önemli mesajlar içeren bu röportajımızı sizlere sunuyoruz.
Ben Semiha Serbest, oğlum Selim Kerem 11 yaşında. Selim Kerem’le oti̇zmle hayatımıza bundan sekiz buçuk yıl önce başladık. 2 yaşındaydı. Bebekliği, büyüme evresi çok normal geçmişti. 2 yaşında adına dönüp bakmama, göz kontağı kuramama, konuşmama gibi sorunları baş göstermeye başladı. Doktor, çocuk psikiyatri, testler, tahliller derken tam 2,5 yaşında teşhis kondu. Bu süreçten sonra, oturduğumuz yerde ahlanıp vahlanmak değil, ne yapabiliriz, ne yapmak gerekli diye araştırmalara hemen başladık.
2,5 yaşında hemen eğitimlerimize başlamıştık. Bizde kendimizi çok yabancı olduğumuz bir ortamın içinde buluverdik. Ama çok çabuk adapte olduk. Biz ailecek kendimizi hiç bırakmadık, eşim ve ben birbirimize hep destek olduk. Eşim çok yoğun çalıştığı için, eğitim anlamında bana hiç bir katkısı olmuyordu ama maddi manevi desteğini hiç esirgemedi. Eğitimiyle hep ben ilgilendim. Nerde ne duyduysam gidiyordum, ne yapılması gerekiyorsa hemen yapıyordum.
Eğitimler, seminerler hepsine katılmaya çalışıyordum. Çünkü sadece haftada iki saatle olacak iş değildi bu. Evde de bu sistemi yürütmem gerekiyordu. Sordum, araştırdım, ürettim, kendi kendime eğitim adına çok şeyler yaptım, yaşam biçimimizi ona göre şekillendirdim, ona göre planladık. Herşeyden önce gelen onun eğitimiydi. Onu sadece masa başı eğitimine odaklamadım, onu normal hayattan hiç soyutlamadım. Toplu taşıma araçlarına kalabalığa alışsın diye sürekli bindirdim. Banka işim olunca onu da götürdüm. Bankamatikten para çekerken kartı ona verdim hazneye o yerleştirdi. Su faturası ödemeye birlikte gittik. Pazardan domatesleri ben alırken, salatayı poşete ona koydurdum, pazarcıya para verirken ona verdirdim. Markette ondan sütü bulmasını istedim, kasada parayı ona ödettim. Lokantaya, restorana sırf bu kültürü alsın diye götürdüm, masada peçete varken garsondan peçete istemesini söyledim, masadan kalkıp tuz istemesini istedim. Parkları çok severdi. Kaç yaşına kadar her akşam mutlaka parka götürürdüm hiç bıkmadan. Kumla oynamayı çok severdi. Eve dönüşlerimiz kâbus olurdu, ama ben yine de götürürdüm. Parkta çok şey öğrendi, sıra almayı, sıra beklemeyi, akranları ile oyun oynamayı, tırmanmayı, atlamayı, zıplamayı, birçok kuralı parkta öğrendi. Ben hemen pes etmiyordum, bir yerde durmuyor mu, sonrasında bir daha, sonrasında bir daha diyerek onu normal hayatın içine dahil ettim, elbet çok zor günlerdi ama biraz sabır, biraz özveriyle hepsi oluyor.
Keremi 5 yaşındayken yüzmeye yönlendirdik. Ben daha çok yüzmeyi enerjisini atsın diye yönlendirdim ama sonrasında yüzme hocalarının tavsiyesi ile ve aldığı yüzme eğitimleri ile birlikte onunda ileriki hayatı için profesyonel anlamda yetiştirme kararı aldık. 6 senedir yüzüyor. Geçen sene yapılan Özel Sporcular Türkiye Şampiyonasında kendi yaş grubunda Türkiye Birinciliği elde etti ve birçok yarışlardan elde ettiği dereceleri var. Bu bizim için büyük bir gurur.
Onu en iyi şekilde, en iyi yerlerde görmek en büyük isteğimiz.
Eğitim hayatımız hep normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte oldu. Kaynaştırma öğrencisi olarak 4.sınıfa gidiyor. Eğitim hayatı boyunca hep bizi anlayan öğretmenlerimiz oldu, anaokulu, özel eğitim ve ilkokul öğretmenlerimiz sayesinde çok yol katettik. İlkokula başladığı zaman öğretmenine demiştim, benim için akademik başarı ikinci planda, oğlum adını soyadını yazmayı öğrensin, birde kabul görsün bana yeter demiştim. Ama benim oğlum okuma yazmaya akranları ile birlikte geçti ve 4 sene içinde okuduğu kitap sayısı 3000’i geçti.
Bazen düşündüğümüz şeyle, yaşadığımız şeyler hiç bağdaşmıyor. O yüzden hayatı bazen oluruna bırakmak gerekiyor, çünkü başına gelecek olan şey illaki gelip seni buluyor zaten …
Başımızda olana sahip çıkalım, onu boşvermeyelim … 👍
05-07-2019 tarihinde, Emine Timuçin moderatörlüğünde @otizm_li_dergi_si instagram hesabımız üzerinden yaptığımız canlı yayında, Semiha Serbest ile otizmli oğlu Selim Kerem’in hikayesini dinledik. Canlı yayın kaydına aşağıdaki youtube kanalımızdan ulaşabilirsiniz.