Ayşegül Akkuş
Özel Eğitim Öğretmeni
Instagram: @online.ogretmen
“Çınar ağacı, heybetli görünümü ve parlak yaprakları ile oldukça gösterişli bir ağaçtır. Yaprakları avuç içi büyüklüğünde ve parçalı görünümdedir. Anlamıyla da uzun yaşamı ve heybeti simgeler.” Tıpkı bir baba gibi… Evet, bir çınar gibi evimizi, ocağımızı saran, yıkılmadan dimdik duran babalara selam olsun. Her yıl olduğu gibi ilkbahar, yazı haziran ile çağırdı yine yurdumuza. Özel zamanların, özel heyecanların yaşandığı her günde olduğu gibi bugünün de bir başlangıç hikayesi var. “Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd’un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir.” Fakat bizim için anlamının büyüklüğü hiçbir hikayeye sığamaz.
Yazıya başlangıç yaparken öncelikle bugünlere gelmemde büyük emeği olan kendi babamın ve tüm babaların gününü kutlamak istiyorum.
Özel günün, özel babalarını anmak için belirli günlere ihtiyacımız yok elbette. Özel bir baba demişken; bu yazıları yazmam için bana dergisinde yer veren, destekleyen Arif Kolaylık ve Harun Mısırlı babalarımıza da ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. Bir babanın desteği ile aile içi iletişimin ne kadar kuvvetleneceğini, özel çocuklarımız için bu ortamın ne kadar fayda sağladığını bizlere gösteriyorlar. Toplumun süregelen yapısıyla şekillenen otoriter baba davranışlarının aksine, ev içinde gelişmesi istenen demokratik tutumların hakim olmasını istiyorlar ve bu ‘Otizmli Dergi’ ile de buna aracılık etmiş oluyorlar.
İlk işin aslında babalık olduğunu, öncelikli amacın özel annelerimizle birlikte özel çocuk yetiştirmede olumlu tutum ve davranış sergilemenin önemini çok net gösteriyorlar. Toplum tarafından bilinmeyen ve anlamlandırılamayan otizm ve çocukları için güçleri bitmek bilmeyen, sabırlarıyla taşları çatlatan babalar onlar. Erken çocukluk dönemi çok hassas ve çocukların gelişimleri için büyük fırsatlar taşıyan bir dönem. 0-6 yaş arasında erken çocukluk dönemi için temel ihtiyaçlar, fizyolojik ihtiyaçlar; iyi bakım, sevgi ve şefkat, güven, hareket, yetişkin desteği, kendini geliştirebileceği ortamlar, akranları ile oyun kurabileceği ortamlardır. Bu zamanda ebeveynleri tarafından desteklenen çocuklar, iyi yetişmiş, sağlıklı gelişim gösteren, kendine ve çevresine güvenen çocuklar oluyorlar.
Otizmli bireylerin, gelişimlerinin daha olumlu ve hızlı sonuç gösterdiği erken çocukluk döneminde anne ve babaların önce birbirlerine ardından çocuklarına destek göstermesi gerekiyor. Bu büyük görevin başarılmasında yoğun iş temposu içinde olan babaların, çocuklarının farklı gelişim alanlarına yönelik sergileyecekleri davranışları öğrenmeleri gerekiyor. Çocuklarının ihtiyaç duydukları koşullara göre çocuk bakımı sorumluluğunu en az anneler kadar üstlenmelidir babalar. Bir baba da babalığa anne ile aynı zamanda başlamış olmalıdır. İyi bir baba olmak, eve sadece ekmek getirmekten daha farklı bir durum. İlgili bir baba, ev içinde olumlu tutum ve davranışlarıyla, çocukları arasında eşit fırsatlar sağlayacak ve çocuklarının kendilerini ifade etmelerine de yardımcı olacaktır. Tüm çocuklarının haklarını korumak ve çocukların da sahip oldukları haklar konusunda bilinçli olmasını sağlamak zorundadır ebeveynler. Özellikle özel çocuklarımızın anne ve babaları baskı yönteminden uzak olmalı ve ev içinde demokratik tutumları desteklemelidir. Bir özel çocuğun güven ortamı içinde yetişmesi ileriki yaşamında özyeterlilik, özgüven ve benlik saygısını kazanmasında önemli bir faktördür.
Babaların çocuklarına sevgilerini göstermeleri otoritelerini yıkmaz, aksine çocukla baba arasındaki bağı güçlendirecektir. Baba sevgisini gören çocuklar daha özgüvenli olurlar. Çocuklar ile fiziksel temas kurulmalı ve sevildikleri hissettirilmelidir. Çocuklarının sosyal hayatı üzerinde de mutlaka desteği olmalı ve tüm sorumluluğu ebeveynler ortak olarak paylaşmalıdır.
Sonuç olarak, aile yaşantımızın temelinde önemli bir yer tutan babaların, davranışlarında kendilerini iyi yetiştirmesi gerekiyor. Disiplin ortamı sağlarken, ortamı yıkmadan ayakta tutmak önem arz ediyor.